20 Mayıs 2024

Dr. Ali Cerrahoğlu Tarsus İl olmayı hak ediyor…

TARSUS İL OLMAYI HAK EDİYOR
Biz Tarsuslular şehrimizi çok seviyoruz ve burada yaşamaktan çok mutluyuz. Burada yaşayanların mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşayabilmeleri için; kamu, yerel yönetim ve sivil toplum olarak hep birlikte gayret ediyoruz. Ancak Tarsus çok büyük ve çok dinamik bir nüfusa sahip. İlçe yapısında bu gayretler maalesef yeterli olamıyor. Kentin ihtiyaçları fazla ve yapılması gereken çok şey var.
İdari yapı olarak Tarsus bir ilçe statüsünde. Ancak ilçe yapısı çok daha az nüfusu olan, ekonomik hareketliliği, ticareti, sanayisi daha mütevazi olan kentler için uygun. Tarsus gerek coğrafi konumu, gerek ekonomik yapısı gerekse de kamu hizmetlerinin ihtiyaçları açısından ilçe yapısı yeterli olamıyor. Bu nedenle Tarsus il olmayı fazlasıyla hak ediyor.
Tarsus’un neden il olması gerektiği konusunda yöneticileri, karar vericileri somut gerekçelerle ikna etmemiz gerekiyor. Tarsus’un ilçe olmasının kamu hizmetlerinin yürütülmesinde ne gibi aksaklıklara yol açtığının, il olduğu taktirde ne gibi avantajlar olacağının bilimsel verilerle gösterilmesi, bilimsel gerekçelere dayandırılması gerekiyor.
Tarsusluların il olma isteği, bu konudaki mücadelesi uzun yıllara dayanıyor. Tarsus halkı, sivil toplumu, basını… büyük emek verdi, toplantılar, görüşmeler yapıldı, raporlar hazırlandı. Bu amaçla meclisimize ondan fazla önerge verildi, sözler alındı. Maalesef gerçekleşmedi. Ancak geçen zaman içinde Tarsus’un il olma ihtiyacı hiç eksilmediği gibi artan nüfusu, gelişen ekonomik hacmi ve dinamizmi ile çok daha fazla arttı.
Şimdi bize düşen; bir bütün olmak, bir araya gelmek, il olmayı neden hak ettiğimizin bilimsel gerekçelerini belirlemek, yazmak, raporlamak, güçlü ve yapıcı bir iletişim ile takip ederek sonuç almak olmalı.
TARSUS NEDEN İL OLMALI
Tarsus’un il olmayı neden hak ettiğiyle ilgili bilimsel verileri, bilimsel gerçekleri 3 ana başlıkta toplayabiliriz.
1. Coğrafi
2. Ekonomik
3. Kamu hizmetlerinin gerekleri
TARSUS’UN TARİHİ VE COĞRAFİ ÖNEMİ
Tarsus’un Anadolu’yu Çukurova’ya ve doğusuna bağlayan ana geçiş noktası olması onu tarih boyunca önemli kıldı. İnsanlar 10-12 bin yıl önce avcılık ve toplayıcılık döneminden yerleşik düzene geçmeye başladılar. Neolitik dönem olarak adlandırılan o zamandan itibaren Tarsus’ta yerleşim başladı ve dünyadaki birçok benzer yerleşim yerinden farklı olarak burada yerleşim başından bugüne kadar kesintisiz devam etti, hiç terkedilmedi ve bugün de bizler yaşıyoruz Tarsus’ta.
KENT KİMLİĞİ
Kent olmanın temel şartı bir kent kimliği olması. Birçok kent bir kimlik yaratmak için uğraş verirken Tarsus’un 10 bin yıllık tarihi ile biçimlenen çok güçlü bir kent kimliği var. Bu kent kimliğine Tarsusun cografyası, kültürel düzeyi, mimarisi, halkın yerel gelenekleri ve yaşam biçimi şekil vermektedir.
EKONOMİK DURUM (Sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi ve kentleşme potansiyeli)
Tarsus; Kamu kurumlarınca hazırlanan raporlarda da belirtildiği gibi; havaalanı, demiryolu ve karayolu ağlarının kesişmesi ile lojistik açıdan akdenizden doğu ve güneydoğuya açılan çok önemli bir lojistik merkezdir.
Tarsus il merkezleri hariç tutulduğunda Türkiye’nin en büyük ilçesidir. 1 milyon dekarın üstünde ekili alanı vardır. Gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerinin sayısı birçok ilimizden fazladır. Merkez ve bağlı nüfusu, sanayi bölgesi, Çukurova havaalanı ve tüm özellikleri ile metropolitan bir karakter göstermektedir.
Tarsus çevredeki belde ve köyler için dinamik bir ticaret ve cazibe merkezi durumundadır.
Hızlı kentleşme ve nüfus artışının getirdiği sorunlar ve kamu hizmetlerinin sunumunda koordinasyonun sağlanmasında güçlükler vardır.
TURİZM
Tarsus 10 bin yıl öncesine dayanan tarihi ile her biri tek başına bir kenti dünya çapında tanınır yapabilecek önemde onlarca tarihi mekana ve esere sahiptir.
Bir süre önce Kültür Bakanlığının hazırladığı “Türkiye Turizm Stratejisi Eylem Planında” İnanç Turizmi koridoru Tarsus’tan başlayarak Hatay, Gaziantep, Şanıurfa, Mardin’e devam etmektedir. Çukurova havaalanının devreye girmesinden sonra turistlerin bu bölgeye gelme tercihlerini etkileyecektir. Tarsus Doğu Akdeniz’in en önemli turizm merkezi olacaktır. Bu kapsamda tarihi yapıların restorasyonu ve turizme kazandırılması daha da önem kazanmaktadır.
İL OLAN İLÇELERLE KIYASLAMA
1989 ve 1999 yılları arasında 14 ilçe il yapıldı. Yalova, Karabük, Kırıkkale, Karaman, Düzce, Osmaniye, Batman, Aksaray, Kilis, Bartın, Şırnak, Iğdır il oldular. Bu yeni illerle kıyaslandığında Tarsus’un “Sosyoekonomik Gelişmişlik İndeksi” sıralamasında en üstlerde olduğunu görüyoruz.
. Nüfusu hepsinden fazla.
. Vergi gelirlerinin ülke içindeki payı bu 14 ilçeden daha yüksek.
. Tarımsal üretim değeri bu iller arasında Karamandan sonra 2. sırada.
. Tarsus ilçe haliyle bile il olmanın avantajlarından yararlanan bu kentlerden daha gelişmiş durumda.
SONUÇ
Tarsus halkı, sivil toplumu il olmak konusunu çok uzun yıllardır gündemde tutmaktadır. Tarsus ilçesi; ören yerleri, dinler açısından sembol eserleri ve mekanları ile tarihi, kültürel geçmişi ve nüfus yoğunluğu ile, yapısı ve imalat sanayi ile göç alan cazibe merkezi olarak sosyoekonomik gelişim açılarından il olma potansiyeline sahiptir.
Objektif kriterler kullanıldığında Tarsus’un il olmayı en fazla hak eden kent olduğu görülmektedir. En son il olan ilçeler ve halen il olmak isteyen ilçelerden tüm göstergelerle çok daha avantajlı olmasına rağmen karar vericilerin ikna edilmesi açısından bilimsel ve objektif kriterlere dayanan çalışmalar yapmak gerekmektedir. Bunun için ciddi bir iletişim atağına ihtiyaç vardır.
Kentimize bir devlet üniversitesi kurulması için bir araya geldiğimiz ve hep birlikte mücadele ettiğimiz ve başardığımız gibi Tarsus’un il olması için de aynı şekilde, siyaset ve görüş ayrılığı gözetmeden, bilimsel ve objektif gerekçelere dayanan çalışmalar yaparak sonuç alacağımıza inanıyorum.
Dr.Ali Cerrahoğlu
30.08.2022